Derindeki Balık

BARAKUDA : Akdeniz’deki barakudalar ortalama 45 – 50 cm boya erişebilirken  Sphyraena barracuda  olarak isimlendirilen ve Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanusun batı kıyılarında yaşam alanı bulan Atlantik barakudasının 2 metreyi bulduğu olur ve diğer barakudalardan farklı olarak yalnız dolaşma eğilimi gösterir. Türü koyu sırtı, parlak yan tarafı ve parlak yüzeyin üzerindeki lekelerle tanınır.  Sphyraena argentae olarak isimlendirilen ve Büyük okyanusun doğu tarafında yaşayan türler ise 1,5 metreyi bulabilir. Atlantik barakudasından farklı olarak parlak yan yüzeyleri üzerinde lekeler yoktur. KIYIDAN BARAKUDA AVI : Kıyıdan yapılan barakuda avlarında günün belirli saatlerinde durgun hava koşullarında at-çek ile yapılır. At-çek avlarında kullanılan sahte yemler su altı aksiyonu vermelidir yani kısacası sahte yemin gagalı olmasına dikkat edin. At-çek ile barakuda avlarken sahte yemin hızlı ve bol aksiyonlu olmasına dikkat edin. TEKNEDEN BARAKUDA AVI :  Tekneden yapı...

İstavrit : Pek çok acemi balıkçının ilk göz ağrılarından olan istavrit yurdumuzu saran tüm denizlerde bulunmakla birlikte en lezzetli ve semiz olanları Karadeniz ve Marmara da bulunur.Özellikle yılın 12 ayında tutulabilir olması ve ekonomik değeri olması amatör balıkçıların gözünde bu balığında değerini daha da arttırmaktadır. Yem Seçimi : İstavrit kıyıdan genellikle 10-15 iğneli ve değişik renklerde floşlardan ( parlak ipek ) üretilmiş “çapari” adı verilen takımlar ile tutulur.Tekne balıkçılığında ise iğne sayısı doğal olarak daha fazladır.Ancak bazı istisnai durumlarda 3-5 iğneli takımlara yem takılarakta tutulması icap edebilir. NASIL YAKALANIR :  İstavrit balığı güzel ülkemizin her bir denizinde bulunan muhteşem bir balık türüdür. Balık tutmaya yeni başlayan kişilerin bol olması, her yerde bulunması ve ekonomik değerinin de olması sebebiyle özellikle tercih ettiği istavrit avı yapmak içinde “çapari” isimli parlak ipekler...

KARAGÖZ :  Vücut oval ve yanlardan yassılaşmıştır. Sırt ve yanlar gri renklidir. Vücutta baştan kuyruğa doğru 7-8 adet koyu renkli bant, kuyruk sapında ve solungaç kapağının arkasında koyu siyah leke bulunur. Çipuranın yakın akrabası olan Karagöz, bütün denizlerimizde, çoğunlukla Marmara ve Ege'de ılıman suların kayalıklarında yaşayan, bol bulunan ve sevilen yerli balıklarımızdandır. Sürüler halinde yaşar. Suların ısı şartlarına göre bahar aylarından Ağustosa kadar üreme yapar. Çeşitli türleri sularımızda yaşar. Kuyruğu lekeli ve çizgili olanı Isparoz / İspari olarak tanınır. Lezzetli eti ve bol avlanılmasıyla ekonomik değeri yüksek bir balıktır. KARAGÖZ AVINDA KULLANILAN YEMLER  : Karagöz avlarında kullanılan yemler : mamun , sülünez ve boru kurdu olarak tabir edilen yemler kullanılır.  AVLAK YERLERİ : Genellikle 25-50 mt arası taşlık meralarda bulunur. 10-40 Grular halinde gezeler. Oltanıza karagözün takılması devamının olacağına işarettir....

MIRMIR BALIĞI : Sparidae familyasından gelen mırmır balığı, halk arasında çizgili mercan olarak da bilinir. Balıkçılar arasında en meraklı balık türü olarak geçen mırmır balığı, ılıman ve kumluk sahillerin derin kısımlarında yaşar. Genelde kalabalık gruplar halinde yaşayan mırmır balığı, oldukça ürkek bir balık türüdür. Mırmır balığının mevsimi ise haziran ortasından eylül ayına kadardır. MIRMIR AVI :  Mırmır yakalayacaksak öncelikle merayı iyi seçmemiz gerekmektedir.Yosunlu veya kayalı yerlerde mırmır yakalamak oldukça zordur.Balığı yakalasak bile yosuna veya kaya altlarına girerek birşekilde kurtulacaktır.Mırmır kumluk meralarda avlanır.Genellikle boru kurdu diye tabir edilen bir böcek türü yem olarak kullanılır. Aynı zamanda LRF diye tabir edilen sahte küçük slikon yemlerin su altında sürütme yöntemide kullanılır. KULLANILACAK OLTA TAKIMLARI :  LRF AVINDA KULLANILAN SAHTE YEMLER :  LRF AVININ PÜF NOKTALARI :   Aksiyon konusunda ise...

PALAMUT BALIĞI : Türkiye deniz balıkçılarının düşlerini süsleyen, özellikle İstanbul balıkçıları için İstanbul'un tarihi kadar eski olan palamut amatörleri peşinde koşturan balıklardandır. Dilimizde yaşına dolayısı ile boyuna göre değişik isimlerle anılır en bilinen isimleri çingene palamutu, palamut ve toriktir. Vücudu uzunca, hafifçe yanlardan basık, füze şeklindedir.Tüm vücudu iyi işlemiş küçük pullarla kaplıdır; yalnız kafasının arka tarafı ve göğüs yüzgeçleri çevresindeki pullar daha iridir. Kafası ve ağzı oldukça büyük, gözleri iridir. Ağzında alt ve üst çenelerde üstte 16-26 altta 12-24 adet olmak üzere sivri konik dişler bulunur. Araları açık ve daha çok batıcı yapıya sahip olduğundan bu dişler  takım  kesemez. Bazen damakta geri dönük  av ı tutmaya yarayan (vomer) dişlere de rastlanır. Rengi sırtında koyu mavi-yeşil veya çelik mavisi renkte, yanları ve karnı beyazdır. Sırtından karnına doğru eğimli olarak uzanan koyu renkli -12 adet çizgi palamutu yakın ak...

KALAMAR :  Kalamar, ahtapot, sübye, mürekkep balığı bunların hepsi yumuşakçalardan kafadanbacaklılar sınıfındandırlar. Ancak bu türler  birbirlerinden hem görünüm, hem yapı hem de lezzet açısından tamamen farklıdırlar.  Kafadanbacaklılar olarak tanımlanan bu deniz ürünlerinin Marmara denizinin batı kesiminden başlayarak Ege ve Akdeniz’in tamamında yaşayan birçok türü mevcuttur. Bu grupta değerlendirilen canlıların yaşayabilmesi için deniz suyunun belirli bir ısıda ve tuz oranında olması gerekir. Bu sebeple Karadeniz’de görülmezler buna karşın tuzluluk oranın binde 30’un üzerinde olduğu Ege ve Akdeniz’de bol miktarda bulunurlar. Su sıcaklığı bulunduğu ortam için önemli faktörlerdendir bu nedenle ani sıcaklık düşüşleri toplu göçlere neden olur. KALAMAR AVI : Kalamar avları kıyıdan ve tekneden olmaz üzere iki tür avlanma metodu ve püf noktaları bulunmakta. Kalamar avları kıyıdan at-çek ile yapılmakta. Kalamar avlarında sahte yem olarak zoka kullanılır , zokanın renkleri...

LÜFER : Lüfer denizlerin efendisi olarak bilinen ve Osmanlı zamanında dahi padişahlar balığı olarak tabir edilen lezzetli ve heybetli bir orta su avcısı olarak bilinir. Oldukça seri ve bi okadar da keskin dişlere vede güçlü bir çene yapısına sahiptir.  Bir lüfer sürüsünün, koca yunusları püskürtüp kaçırttığı balıkçılar arasında çok anlatılır. Kendisini oltadan çıkarmak isteyen birçok balıkçıyı parmaksız bırakmakla ünlenmiştir. Bütün küçük balıkları, hatta kendi türünü bile yer. Bir günde kendi ağırlığının iki katı kadar balık öldürür. O yüzden balıkçılar arasında adı canavardır. FAMİLYA :  defne yaprağı--0-10--------0-50                  çinekop---------11-15------55-65                  kaba çinekop---15-17------65-75                  sarı kanat----- -17-20-----75-110                  lüfer--...